
Geçmiş ve Gelecek
-
Gel okuyucum, görüyorum ki bilgiye olan susuzluğun had safhaya ermiş. Ve ben senin aradığın suyum, bilgimi ve irfanımdan faydalanarak kendine deva bulacaksın. Lakin! Sabret, o senin sabrın ki seni alim yapacaktır. Eğil, ve dinle, irfanıma kulak ver.
Ben senin elinden tutmayacağım, beni duyacaksın, okuyacaksın; ama göremeyeceksin. Velev ki düşünmezsen, hatırlamayacaksın da. O yüzden, sabret. SABRET! Ağır ol, aheste git, önce çiğne, sonra yut. Bu kainat bir yapboz gibidir, tek hamlede birleştiremezsin. Ben sana yapbozun parçalarını anlatacağım, hepsini, ayrı ayrı yazıtlarla. Ve sen bilgisizlikten dili damağına yapışmış okuyucu, sen bunları alıp kendin birleştireceksin. Senin elini tutamam, tutmam! Sadece parçaları önüne koyarım, mantığını kullan, ben emek verdim, sen de çaba göster. Açma ağzını, önce düşün! Bak kelimelerin arasına, kesindir ki merakın o cümlelerin içindedir. Ağzın değil, gözün açık olsun! Zihnini aç, oku, anlamadıysan tekrar oku. Pes edeyim deme! Unutma ki tarih pes edenleri değil azmedenleri yazmıştır!
Şimdi, sana bu kainatı kimin yarattığını söyleyemem, tanrının kim olduğunu açıklayamam, ırkların nasıl yaratıldığını anlatamam, ama seni hayal etmeye zorlayabilirim. Bunun ardında kafanı kullanmak sana kalmış. Eğer kendi beynin sana yardımcı olmazsa, korkarım ki benim hiç yardımım dokunmaz!
Üzerinde yaşadığımız gezegen Nirn, Mundus’un merkezinde, bu kainatın merkezinde yer alıyor. Ayrıca Nirn bu yaşamın yaratılış sebebi. Hayatın, evrenin ve tanrıların merkezinde. Nirn’ün merkezinde ise Tamriel yer alıyor, “Şafağın Güzeli”. Tamriel bu gezegenin kalbinin attığı yer, kalbin şuan ki hali, şimdiki zamanı. Ve sen ey oğul! Bu andan feyiz al. Bizler merkezdeyiz ve anı yaşıyoruz. Sağa gidersen Akavir’i göreceksin. Akavir gelecektir. Sola gidersen Yokuda’yı göreceksin. Yokuda geçmiştir. Tek bir yerküre üzerinde farklı zaman dilimlerini yaşıyoruz. Tamriel şimdiki zamanı yaşıyor, Akavir gelecek, Yokuda ise geçmiştir. Atmora ise donmuştur, orada zaman akmamaktadır.
Ey okuyucu! Biliyorum ki anlamadın ve sözlerimin mecaz olduğunu sanıyorsun. Lakin hayır, bu fıtratta mecaza yer yoktur. Cahil anlamadığını mecaz sanarmış. Okudukların gerçek, eğer Akavir’e gidersen yaşlanırsın, Yokuda’ya gidersen gençleşirsin.
Akavir’in usta savaşçıları Tamriel’e geldiğinde hangi sebepten ötürü yenildiler? Ada Soom Dir Kamal Tamriel’e geldiğinde anladı ki geçmişe doğru yolculuk ettiler ve öğrendikleri ilimleri, kılıç oyunlarını ve stratejileri unuttular, ve bu Akavir’in sonu oldu.
V. Uriel’in lejyonları gelecekteki Akavir’e gittiğinde onun büyücüleri Tamriel ile iletişim kuramadılar. Yolculukları sırasında sürekli şifa büyülerini kullandılar. Çünkü Akavir ile Tamriel arasındaki tarih farkından. İnanmıyor musun bana? Öyleyse Ionith Felaketi kitabını okuma vaktin gelmiş demektir. Yokuda ve Summerset. Birisi Redguardların, öteki Altmerlerin memleketi. Her iki ırk da muhafazakar ve geçmişine bağlı. Yani düzenden yanalar. Akavir ise Tamriel’i iki kez işgal etti ve kargaşa çıkardı. Ve anla artık! Batı Anu’nun, Doğu ise Padomay’ın, Batı geçmiş, Doğu ise gelecek! Akavir ile Tamriel arasında okyanusun adının Padomaic Okyanusu oluşunu hiç sorguladın mı? İşte sana kafanı kurcalayacak bir yazı. İyice oku, ve düşün.
Bu yaşam evrelere (kalpa) bölünmüş durumda. Her evrede farklı bir ırk, farklı bir kıta hakim güç oluyor. Çok öncesinde Dreughlar hakim güçtü. Bundan önceki evrede Yokuda hakimdi. Nereden mi biliyorum? Biliyorum çünkü araştırıyorum evlat! Sen de oku, Yokudalıların yaratılış hikayesini araştır! Ne diyor Ruptga, Dünya yiyen Satakal’ı atlatmanın yolunu buldum diyor! Demek ki kıyameti alt etmenin yolunu bulmuş ve kendi evresini bitirmiş! Şimdiki evre ise Tamriel’in zamanı. Sırada ise Akavir var.
Ve geçmiş evreyi atlatan Redguardların vatanı suya batıyor ve Tamriel’e göç ediyorlar. Kendi zamanını tamamlayan Redguardlar bir sonraki evreye, yani Tamriel’e geliyor. Geçmişten günümüze geliyor. Atmora’nın donmuş olmasının sebebi ise orada zamanın donmuş olması. Zamanın olmadığı yerde hiçbir şey olmuyor.
Otur ve düşün. Sen unut, ben yazayım.